18 Mart 2008 Salı

Ak Parti'den kapatma esprileri!

AK Parti'nin dünkü olağanüstü grup toplantısında kapatma davası espri konusu oldu.
AK Parti'nin dün yapılan olağanüstü grup toplantısında espriler birbirini kovaladı. Milletvekilleri en çok iddianamedeki yasaklı listesini konuştu. Bazı bakanlar, MKYK üyeleri, milletvekillerinin bir bölümünün listeye niye alınmadığı konusunda fikir yürütüldü. Bunun üzerine, ilk ona girenler tek tek sayılınca, AK Partililer, "Top 10" diyelim" esprisi yaptı. HOCAM SENİ DE ŞERİATÇI YAPTILARSA... Bazı vekiller, İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül'e, "Zafer Hoca, sizi de şeriatçı yaptılarsa artık" diye takıldılar. Görme engelli İstanbul Milletvekili Lokman Ayva'ya vekiller, "Lokman, bu durumu nasıl görüyorsun" diye takıldı. Ayva da, "Hiçbir şey görmüyorum" dedi.
ÇİÇEK LİSTEDE YOK
İddianamenin temelini oluşturan türban teklifindeki ilginç bir boyut, iddianameyle ortaya çıktı. Türbanla ilgili Anayasa paketi ve çene altı tanımını içeren YÖK Yasası’nın Ek 17. maddesiyle ilgili hazırlığına katılmayan iki Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ile Nurettin Canikli’nin de yasaklanması istendi. İki grup yöneticisi, Ek 17. madde teklifinde imzaları bulunduğu için suçlandı. Ancak aynı teklifin mimarlarından olan Cemil Çiçek, listede yer almadı. İMZA VERMEDİ
Başsavcı’nın tavrının, maddi bir hukuksal temele dayandığı anlaşıldı. Çene altı tanımının mimarlarından Çiçek, kendi hazırladığı teklife imza atmamıştı. Cemil Çiçek’in akrabası, Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek’in adının bulunması ise AKP’de espri konusu oldu. Bazı milletvekilleri, "Herhalde Başsavcı ’Aynı sülaleden bir kurban yeter’ diye düşünmüş" dedi.

Ülkücü gençliğe talimat verdi



MHP Lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada ülkücü gençliği yaklaşan Nevruz konusunda uyardı. Bahçeli DTP'nin Kürt sorunu olarak tanımladıkları sorun için "Yeter artık" sloganıyla Nevruz için afişler bastırdıklarını söyledi ve "Nevruz'u bir kurtuluş gibi gören terör güdümündeki bölücü mihrakların sokaklara çıkacakları geçmiş tecrübelerle sabittir" dedi.

VAKUR DURUŞUNUZU KORUYACAKSINIZNevruz'da bölge halkı tahrik edilecek ve izinsiz sokak gösterileriyle, gerginlik ve şiddet eylemlerine yol açılacak diyen Bahçeli ülkücü gençliği uyardı. Bahçeli şunları söyledi: "Ülkücü gençliğe sesleniyorum. Türkiye, gerginliğe sürüklemek isteyenler tarafından için bir kez daha oynanan bir ihanet oyununa sahne olacak. - Bu oyuna gelmeyeceksiniz. - Sokak çatışmaların tarafı olmayacaksınız - Tahrikler ne kadar ağır olursa olsun sukünetini ve vakur duruşunuzu koruyacaksınız."

Erdoğan'a bir sürpriz de evinin önünde



Başbakan Erdoğan, Üsküdar Emniyet Mahallesindeki evine geldiğinde de çok sayıda komşusu ve vatandaşlar tarafından karşılandı.

Erdoğan, burada yaptığı konuşmada da bugün Çanakkale'de binlerce vatandaşla bir araya geldiklerini belirterek, burada bağımsızlık ve istiklal mücadelesinin coşkusunu yaşadıklarını söyledi. Atatürk Havalimanı'nda kendisini binlerce İstanbullunun karşıladığını ve bundan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Erdoğan, mahallesine geldiğinde de komşularının kendisini karşılamasından duyduğu mutluluğu dile getirdi. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Vatan, millet bizim. 'Tek bayrak' dedik, yola çıktık. 'Tek devlet' diyerek yola devam edeceğiz. Demokrasi kolay bir mücadele değil. Demokrasi mücadelesinde ne kadar ileri giderseniz, ekonomide de o kadar başarılı olursunuz. Demokraside ne kadar başarılı olursanız, sosyal devlette de o kadar başarılı olursunuz. Biz kimsenin hakkını yedirmedik. Şu anda da aynı kararlılıkla yola devam ediyoruz. Sakin olun. Bizim kimseye kinimiz, garezimiz yok. Yaradandan ötürü yaratılanı seviyoruz. Bizi sevmeyen, nefretle bakanlar olabilir. Herkes görevini yapıyor. Bunu böyle bilin. 'Kim bunlar?' diye sorarsanız, bunlar sizden imtiyaz isteyenler. Biz birilerine imtiyaz için gelmedik. Biz adalet için geldik. Bizim için imtiyaz millet içindir. Onun için daha ileri demokrasi istiyoruz. Muasır medeniyetler seviyesinin üstüne böyle çıkacağız. Yolumuza devam edeceğiz.'' Başbakan Erdoğan, daha sonra vatandaşlara teşekkür ederek, evine girdi.

Meclis'te 'çiçek sulama' polemiği




TBMM Genel Kurulu'nda, AK Parti hakkında açılan kapatma davası damga vurdu. Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in başsavcıyı tebrik etmesine, AK Partili vekillerin cevabı farklı oldu.

TBMM Genel Kurulu'nda, AK Parti hakkında açılan kapatma davasına ilişkin ilginç tartışmalar yaşandı. Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, davayı açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nı tebrik ederken, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Kamer Genç'e, "İngiltere'de bir bakan, başkasının bahçesinde çiçek sularken tespit edilmiş, istifa ediyor. Birilerinin bahçesinde çiçek sulayan insanların aynı erdemi göstermelerini istiyorum" sözleriyle karşılık verdi. TBMM Genel Kurulu'nun haftalık çalışma programına ilişkin Danışma Kurulu önerisi Genel Kurul'da oylanarak kabul edildi. Danışma Kurulu önerisine göre TBMM Genel Kurulu bugün saat 19.00'a kadar çalışacak. Genel Kurul, yarın ve Perşembe günü ise 14.00-20.00 saatleri arasında çalışacak. AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu ve MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'ın 'EXPO 2015 İzmir Yönlendirme Kurulu'nun Her Türlü Mali Faaliyetleri ve Bunların Denetimine Dair Usul ve Esaslar Hakkında Kanun Teklifi' gündemin ön sırasına çekildi. TBMM Genel Kurulu Perşembe günü ise, CHP Grup Başkanvekilleri'nin verdiği Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak operasyonu konusunda genel görüşme açılmasına ilişkin önergenin öngörüşmelerini yapacak. Bu arada, Danışma Kurulu önerisi aleyhine konuşan Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, AK Parti hakkında kapatma davası açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'yı kutladı. Genç, "Başsavcıyı tebrik ediyorum. Bu iyi savcılar oldukça böyle keyfilikler yapanların içine korkular düşer. Kimse suç işleyemez. Suç işleyenler bunun bedelini öder" dedi. Önerinin lehine konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ise, AK Parti hakkında açılan kapatma davasıyla ilgili ilginç değerlendirmelerde bulundu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya'nın, davayı açmak için Cuma günü saat 16.35'i beklediğini kaydeden Elitaş, "Niye? Piyasalarda çok önemli dalgalanmalar olabilir, piyasalar bundan zarar görmesin diye piyasaların kapandığı tarihi bekliyor" diye konuştu.
Başsavcının, 22 Temmuz vatandaş tarafından sandıkta ibra edilmiş, yüzde 47 oy almış bir partinin kapatılmasıyla ilgili sadece gazete haberleriyle, dedikodu ile ortaya çıkarılan iddianameyle yaptığı başvurunun neticesinin, dün piyasaların önemli bir şekilde dalgalanmasıyla alındığını ifade eden Elitaş, medyada yer alan haberlerin, Türk milletinin cebinden 20 ila 35 milyar dolar çıktığını ortaya koyduğunu belirtti. 19 Şubat 2001'de bir anayasa kitapçığının fırlatılmasıyla insanların servetlerini döviz cinsinden yarı yarıya kaybettiğini dile getiren Elitaş, ancak bugün güçlü bir iktidar olması, bütün sivil toplum örgütlerinin, iki tane siyasi parti hariç tüm partilerin AK Parti'ye destek vermesi sayesinde Pazartesi günü çok önemli bir zıplama beklenen piyasalarda beklenen olumsuzlukların ortaya çıkmadığını ve bugün tekrar durulma noktasına geldiğini anlattı.

Bu gece Mevlid Kandili



Peygamber efendimizin doğum günü olarak kutlanan Mevlid Kandili için Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu açıklama yaptı.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Mevlid Kandili'nin Hazreti Muhammed'in sunduğu bütün değerleri ve yol gösterici öğütlerini anlama ve bu anlayışla yaşama ve yenilenme zamanı olduğunu belirtti.


Bardakoğlu, "O'nu (Hazreti Muhammed) sevmek ve örnek almak, yalın bir taklit ve sünnetinin belirli şekillere hapsedilmesi değil, sünnetinin ve siretinin bütün yönleriyle tanınması, insanlığın huzur ve mutluluğu için yaptığı çağrının güncelleştirilerek hayatımıza yansıtılması, güzel ahlakının ve öğretilerinin davranışlarımızın mihveri ve rehberi yapılmasıdır" dedi. Bardakoğlu, yarın kutlanacak Mevlid Kandili nedeniyle yayınladığı mesajda, "Milletin ve bütün İslam aleminin her yıl yeni bir heyecanla Allah'ın bütün insanlığa rahmet elçisi olarak gönderdiği ve peygamberler zincirinin son halkası olan Hazreti Muhammed'in getirmiş olduğu ilahi mesajı anlama, ortaya koymuş olduğu eşsiz örnek ahlakını özümseme, O'na duyulan engin ve içten sevgiyi gönüllerden sözlere ve toplumsal bilince aktarma düşüncesiyle asırlardır O'nun dünyaya gelişinin Mevlid Kandili olarak kutlanmaktadır" dedi.


Hazreti Muhammed'i en iyi biçimde tanıtan Kuran'ın, onun hayatını "yaşanabilir en güzel model" olarak takdim ettiğini ve kendisinin örnek alınmasını istediğini vurgulayan Bardakoğlu, "O, "bizim içimizden bize gelmiş' (Tevbe, 9/128) ve "alemlere rahmet olarak' (Enbiya, 21/107) gönderilmiş bir elçidir. "İçimizden biri' olması, O'nun örnek olmasının imkanına işaret içindir. Ancak unutulmamalıdır ki, örnek almak için örnek alınacak şeyin doğru anlaşılması gerekir. Doğru bilgi olmadan anlamaktan söz edilemez" dedi. Bardakoğlu şunları kaydetti: "Onu sevmek ve örnek almak, yalın bir taklit ve sünnetinin belirli şekillere hapsedilmesi değil, sünnetinin ve sbütün yönleriyle tanınması, insanlığın huzur ve mutluluğu için yaptığı çağrının güncelleştirilerek hayatımıza yansıtılması, güzel ahlâkının ve öğretilerinin davranışlarımızın mihveri ve rehberi yapılmasıdır. O Rahmet Peygamberi, "İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek manada iman etmiş olamazsınız' buyurarak birbirimizi sevmeyi imanın bir gereği olarak ifade etmiş, sevgi ve imanı toplumsal barışın temel direği yapmıştır." Bardakoğlu, Mevlid Kandili'nin, "Hazreti Peygamber'in sunduğu bütün değerleri ve yol gösterici öğütlerini anlama ve bu anlayışla yaşama ve yenilenme zamanı" olduğunu ifade ederek, bu değerleri fark etmek ve onları bir davranış bilincine ve yaşanan bir hayat haline getirebilmenin, dindarlığın temel hedefi olması gerektiğini belirtti.

Direksiyon başında kalp krizi geçirdi



Taksim'de aracı ile seyir halindeyken kalp krizi geçiren sürücü, bariyerlere çarparak ağır yaralandı.
Edinilen bilgiye göre İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) ait 34 JDN 35 plakalı aracı ile Taksim Meydanı'na doğru ilerleyen Kadir Ak (33) isimli belediye görevlisi, seyir halindeyken kalp krizi geçirmesi sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek bariyerlere çarptı. Çevredeki vatandaşların olayı polis ve ambulans ekiplerine haber vermesiyle olay yerine gelen ekipler, Ak'a ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Sağlık ekipleri Ak'ın kalp krizi sonucu direksiyon hakimiyetini kaybettiğini ve sonrasında bariyerlere çarptığını tespit etti. Sağlık görevlileri tarafından araçtan çıkartılan Ak, Taksim İlk Yardım Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.

Ahmet hakan' kendi programında fırça



'Tarafsız' Ahmet Hakan'a sert çıkış
Dün gece, AK Parti'nin kapatılması davasının tartışıldığı CNNTurk'teki tartışma proramı Tarafsız Bölge'de Ahmet Hakan, konuklardan Nuray Mert'in hışmına uğradı.
Ahmet Hakan kendi programıda fırça yedi. CNNTurk'te yayınlanan Tarafsız Bölge'de bu kez AK Parti'nin kapatılması masaya yatırıldı.
Konuklar arasında Hürriyet Gazetesi'nden Oktay Ekşi, eski bakanlardan Hikmet Sami Türk, Yargıtay eski Başsavcısı Vural Savaş, gazeteci Ekrem Dumanlı ve Nuray Mert, Prof dr. Levent Köker de katıldı. Programda konukların sürekli konuşmasını keserek başka bir konuyu gündeme getirmesi konuklardan Nuray Mert'in tepkisini çekti . Prof. Dr. Levent Köker'in Avrupa'da parti kapatmayla ilgili süreci anlatması ve Türkiye'de kapatılman partiler yüzünden AİHM'nin Türkiye'yi suçlu bulmasıyla ilgili konuyu anlattığı sırada Ahmet Hakan konuyu değiştirmek istedi. Araya giren Nuray Mert, Ahmet Hakan'a karşı çıkarak insanları konuk etmek için yalvarıyorsunuz buraya gelince de konuşturmamak için herşey yapılıyor dedi.

Iğdır'da 11 PKK yandaşı tutuklandı



Iğdır'da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde DTP binası önünde yapılan gösteride PKK terör örgütü lehine slogan atan 12 kişiden 11'i, çıkarıldıkları adli makamlarca tutuklandı.

Iğdır Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Küçük'ten alınan bilgiye göre, Dünya Kadınlar Günü'nde Demokratik Toplum Partisi (DTP) binası önünde gerçekleştirilen organizasyonda PKK terör örgütü lehine slogan attıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 12 kişi, bugün 'suçu ve suçluyu övme', 'toplumun bir kısmını diğer kısmına alenen tahrik etme, ırk ayrımı yaparak tahrik etme' suçlarından mahkemeye çıkarıldı. Şahıslardan 11'i tutuklanırken, yaşı küçük olan biri serbest bırakıldı.
Öte yandan, Başsavcısı Mustafa Küçük, söz konusu çalışmada emeği geçen polis ve jandarma ekiplerine teşekkür etti.

AK Parti'nin karşı formülü hazır



AK Parti'nin hukukçu kurmayları, partiye açılan kapatma davasına karşı formül arayışlarını şekillendiriyor. Bazı formüller, 'Biz varız' diyen MHP'ye götürülecek.
AKP’nin hukukçu kurmayları, parti kapatma yöntemi ve ’odak olma’ şartlarını yeniden düzenleyen Anayasa düzenlemesi için, bugün de çalışmalarına devam etti.
AKP Grubunda hukukçu milletvekilleri gün boyunca teknik çalışmalar üzerinde formül arayışlarını sürdürdü. AKP, kapatma davasıyla ilgili sürece ilişkin formül arıyor. Daha önce “mini Anayasa paketi” hazırlığı yapan AKP kurmaylarının, henüz bu konudaki teknik çalışmaları olgunlaştırmadıkları öğrenildi. AKP'de, kapatma davasıyla ilgili birkaç formül üzerinde duruluyor.
Daha önce kapatılan partilerle ilgili dava dilekçe ve sonuçları üzerinde inceleme yapan AKP’li kurmaylar, anayasalarında parti kapatmaya yer veren Almanya, Portekiz, İspanya ve İtalya’daki hukuk normları ve uygulamalar üzerinde çalışıyor.
AKP yöneticileri, üzerinde çalıştıkları bazı formülleri MHP’ye götürecek. MHP’nin de, AKP'den gelen önerileri masaya yatıracağı ve parti içinde tartışacağı belirtiliyor

Erdoğan, Seyit Onbaşı'yı ihbar etti!




Başbakan Erdoğan, AK Parti hakkında açılan kapatma davasıyla ilgili Çanakkale Savaşı kahramanlarından Seyit Onbaşı'yı örnek göstererek ilginç çağrı da bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti hakkında açılan kapatma davasıyla ilgili yaptığı konuşmada, Çanakkale Savaşı kahramanlarından Seyit Onbaşı'yı örnek göstererek, "Seyit Onbaşı'yı Seyit Onbaşı yapan imanıdır. Hadi onu da inkar etsinler, hadi ona da laikliğe aykırı desinler" dedi.
Çanakkale Deniz Zaferi'nin 93. yıldönümü etkinlikleri ile bazı açılışlara katılmak üzere Çanakkale'ye gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, akşam saatlerinde Kolin Hotel'de il teşkilatı ile düzenlenen yemekli toplantıya katıldı. Toplantıda bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, Çanakkale'nin geçilmezliğinde önemli bir yere sahip olan Seyit Onbaşı'dan örnek vererek, "Bakınız; Seyit Onbaşı'yı Seyit Onbaşı yapan imanıdır. Hadi onu da inkar etsinler, hadi ona da laikliğe aykırı desinler" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, CHP'yi de eleştirerek, "Onların bir dikili ağacı bile yok" dedi.
Yerel seçimler konusunu da değinen Başbakan Erdoğan, "Önümüzdeki 18 Mart, seçim kampanyasına denk geliyor. Onun öncesi ya da sonrasında seçim olabilir. Bu yüzden önümüzdeki 18 Mart'ı böyle değerlendirme fırsatı bulamayabiliriz" ifadelerini kullandı. Başbakan Erdoğan, konuşmasında İstiklal Marşı'nı da örnek göstererek, "Bizi böyle değerlendirmek istiyorlarsa İstiklal Marşı'nın 10 kıtasını okuyup iyi anlasınlar. Ondan sonra bize söz söylesinler" dedi.
Konuşmanın ardından AK Parti'ye yeni katılan belediye başkanları ile meclis üyelerine rozetlerini takan Başbakan Erdoğan'a, İl Başkanı Cihat temiz tarafından bir vazo hediye edildi.

'Gerçek cehennem Türkiye ve Yunanistan'



İspanya 1. Futbol Ligi'nde bu sezonun en süpriz takımı olan Getafe'nin Danimarkalı Teknik Direktörü Michel Laudrup, futbolda deplasmanda oynanan maçlarda, ''gerçek cehennemin, İstanbul veya Yunanistan'da oynamak'' olduğunu söyledi.

Kral Kupası yarı final rövanş maçında yarın deplasmanda Racing Santander ile karşılaşacak Getafe, ilk maçtaki 3-1'lik üstünlüğünü korumaya çalışacak. Maç öncesi bugün bir basın toplantısı düzenleyen Laudrup'a, Racing deplasmanın zor olup olmayacağı futbolda çok kullanılan ''cehennem'' terimiyle sorulurken, Danimarkalı teknik adam, ''Yarı finalden söz ediyoruz. Racing tarihinde ilk kez finale çıkma şansına sahip ama oynayacak olanlar futbolcular. Artısı yok. Cehennem gibi bir ortamdan söz edemeyiz. Cehennem, İstanbul'a veya Yunanistan'a gitmektir, 80 bin kişiye karşı düşmanca bir ortamda oynamaktır'' cevabını verdi. VILLARREAL'İN YENİ HEDEFİ DOSSEVİBu arada, Türk futbolcu Nihat Kahveci'nin formasını giydiği Villarreal, gelecek sezon için kadrosuna Fransa'nın Le Mans takımında forma giyen Mathie Dossevi'yi katmaya çalışıyor. Fransız ve İspanyol basını Le Mans'ın 20 yaşındaki genç orta saha oyuncusu Dossevi'yi uzun zamandır Villarreal'in izlediğini yazdı. ''Geleceğin Ribery'si'' denilen ve gelecek vaat eden futbolcuların başında gösterilen Dossevi'nin, gelecek sezon Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etme hedefini öngören Villarreal için çok önemli bir transfer olabileceği belirtiliyor. Öte yandan, Villarreal'in, Fransız ortasaha oyuncusu Robert Pires'in geleceğine ilişkin görüşmeleri devam ettirdiği bildirildi.

Kocaseyit, mezarı başında anıldı




Attığı top mermisiyle İngilizlerin ünlü gemisini batıran ve Çanakkale Savaşları'nın seyrinin değişmesine vesile olan Topçu Onbaşı Koca Seyit, memleketi Havran'ın Kocaseyit Köyünde anıldı.

Seyit Onbaşı'nın doğduğu Balıkesir'in Havran ilçesinin Kocaseyit köyünde yapılan törene Balıkesir Valisi Selahattin Hatipoğlu, 19. Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Ömer Pac, Havran Kaymakamı Fatih Genel Havran Belediye Başkan Vekili Levent Gölkalp, Büyükdere Belediye Başkanı Hüseyin Asarlı, Kadıköy Belde Belediye Başkanı Sezgin İnan, mülki idari amirleri, siyasi parti temsilcileri, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı. 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 93. yılı nedeni ile Kocaseyit Köyünde gerçekleştirilen törende Çanakkale Savaşları Kahramanı Kocaseyit'in kabrinin ziyareti ile başladı. Kabir ziyaretinde Vali Selahattin Hatipoğlu, Kocaseyit'in mezarına bir buket çiçek koyduktan sonra saygı duruşunda bulundu. Okunan Kur'an-ı Kerim ve dualardan sonra Kocaseyit Anıt alanında saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması sonrası günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Vali Hatipoğlu, "93 yıl önce Çanakkale'de savaşarak bizim bu günlere yaşamamızı sağlayanlara bir kez daha burada şükran ve minnetle anıyoruz. Bizim görevimiz daha güzel yarınları gelecek nesillere bırakmaktır" dedi. Daha sonra Havran Kaymakamı Fatih Genel Başta, vali ve tugay komutanı ve belediye başkanlarına Kocaseyit'in resmi bulunan tablolardan hediye etti ve Havran Kaymakamlığı'nca bütün ülke genelinde düzenlenen Kocaseyit Konulu 1. Ulusal Şiir yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verildi. Programda, 276 kiloluk top mermisini sırtlayıp ateş eden ve İngilizlerin batırılamaz dediği Oceon zırhlısını sulara gömüp, Çanakkale Savaşı'nı sona ermesinde büyük rolü olan Topçu Onbaşı Seyit Çabuk'un anıt alanına dikilen 'heykelinin' açılışı ve resim sergisinin gezilmesinden sonra Kocaseyit Anıtı Çevre Düzenleme Projesinin tanıtımı sonrası, Kocaseyit'in torunlarının ziyaretiyle program son buldu.

Olmayan kurs gerekçe sayıldı




Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya'nın hazırladığı iddianamede, TBMM mescidinde Kur’an Kursu açıldığı iddiası var. Bu iddianın kaynağı ise Arınç'ın döneminde yalanlanan bir habere dayanıyor.
Çok bilinen bir hikâye olmasına rağmen, tam yerine rast geldiği için yeniden yayınlamakta herhalde bir sakınca olmaz... Hikâye dediğim; "kurt ile kuzu"nun hikâyesi... Malûm, "kurt"un biri dereden su içerken, uzaktan "minik bir kuzu" gelmiş yanına... Tam su içmeye eğilmiş ki; kurt, "suyumu bulandırıyorsun" demiş... Minik kuzu, yumuşak bir sesle; "Ama kurt amca; sen yukarıdasın, ben aşağıdayım, suyunu nasıl bulandırabilirim ki?.." demiş... Kurt, "kuzu haklı" demiş; "Onu yemek için bir başka sebep bulmalıyım"... Derken, aklına gelmiş; "Ama geçen yıl, işte şuradaydın ve suyumu bulandırmıştın!"... Kuzu, "imkânsız" demiş; "Burada olmam imkânsız... Çünkü geçen yıl, ben henüz doğmamıştım bile!"... Kurt, "eyvah" demiş; "baltayı yine taşa vurduk... En iyisi mi, daha inandırıcı bir sebep bulayım!"... Bulmuş da... "Tamam, şimdi hatırladım" demiş; "Geçen yıl suyumu bulandıran senin annendi!.. Ha sen, ha senin annen!.. Ne farkeder ki?.. Boşuna çabalama?.. Ayağıma kadar gelmişken, hiç bırakır mıyım seni?.. Yaklaş yanıma!.. Şurada, hiç kimse yokken, bir güzel parçalayıp yiyeyim seni!" Dedim ya, tam yerine rast geldi, ben de bu hikâyeyi anlattım... Zira, "günün mânâ ve ehemmiyeti"ne en uygun hikâye bu!.. Görüyorsunuz ya; Kurt, "kuzuyu yemeyi" kafasına koymuşsa, "bahane üstüne bahane" uyduruyor!.. Kuzunun "suyun aşağısında" bulunmasının, dolayısıyla suyu bulandırmasının imkânsız olmasının hiç önemi yok!.. "Geçen yıl henüz doğmamış olması"nın da hiçbir önemi yok!.. "Kuzuyu yemeyi" kafasına koymuş ya, "anne"sini bahane gösteriyor!.. O da olmasaydı; Herhalde "başka bahaneler" bulurdu!.. TBMM’DE OLMAYAN KUR’AN KURSU! İşte bu hikâye, Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın AK Parti hakkında açtığı "kapatma dâvâsı"nda kaleme aldığı "iddianame" ile birebir örtüşüyor!.. Dikkat ettiyseniz; Başsavcı'nın iddialarında "somut olaylar"dan ziyade, "medya haberleri"ne dayalı, yalanlanmış "soyut iddialar" var!.. Hem de, "olmayan şeyler"le ilgili iddia!.. Alın size, muhabirimiz Kenan Kıran'ın ortaya çıkardığı çarpıcı bir örnek... Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya, hazırladığı iddianamede, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) mescidinde Kur’an Kursu açıldığını öne sürmüş!.. İddianamenin 57. sayfasında, “Bülent Arınç’ın başkanlığını yaptığı TBMM’nin mescidinde Kur'an Kursu açıldığının yazılı basında yer aldığı” belirtiliyor. Söz konusu iddia, Meclis Eski Başkanı Bülent Arınç’ın, laikliğe aykırı 5. eylemi olarak gösterilmiş. Gelin, görün ki; TBMM mescidinde Kur’an Kursu açıldığına yönelik kartel gazetelerinde yer alan haber, hem dönemin Meclis Başkanı Bülent Arınç, hem de Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yalanlanmıştı. Bülent Arınç, 3 Temmuz 2005 tarihinde, CHP Denizli Milletvekili Mehmet U. Neşşar’ın, “TBMM kampüsünde yer alan Cami’de Kur’an Kursu açıldığına” ilişkin soru önergesini cevaplandırmış ve “Yaz Kur’an Kursu açma yetki ve görevi Diyanet İşleri Başkanlığı’na ait olup, TBMM Başkanlığı’nın yaz Kur’an kursu açması söz konusu değildir. Şu anda TBMM kampüsünde Diyanet İşleri Başkanlığı’nca açılmış bir yaz Kur’an Kursu yoktur” demişti. Ama, Başsavcı ne demiş; "Başkanlığını yaptığı TBMM'nin, mescidinde Kur'an Kursu açıldığının yazılı basında yer aldığı..." (Ek, 60) Tamam, "yazılı basın"da yer almış... Üstelik, CHP'li milletvekili tarafından "soru önergesi" de verilmiş!.. İyi, hoş da; Bu iddiaların "asılsız" oluğu da açıklanmış birader!.. Bu, "ne saçma suçlama"dır ki; "gazete kupürleri" delil olarak kabul edilmiş ama "Arınç'ın cevabı"na hiç yer verilmemiş!.. Bence, "sadece bu sebeple" bile, bu iddianame "yok hükmünde" sayılıp, hemen çöpe atılmalıdır!..

Yunan Kilisesi'nden şaşırtan açıklama



Yunanistan Kilisesi, Hıristiyan bir erkek ile kadının kilisede nikahlanmadıkları sürece, resmi nikah ya da başka bir anlaşma ile de evlenmiş olsalar, bunun "fuhuş" anlamına geldiğini açıkladı.
Son günlerde Kostas Karamanlis hükümeti yeni bir kanun tasarısı düzenleyerek, evli olmayıp beraber yaşayan çiftlerin berberken doğacak çocuklarını koruma altına alan bir teklif sundu. Bu kanuna tasarısına göre çiftler, aralarında sadece bir anlaşma imzalayarak çocuğun haklarını koruma altına alabiliyor.
Yıllardır Hıristiyan çiftlerin resmi nikah kıymalarına karşı çıkan Yunan metropolitler, bu teklif üzerine Atina Metropol Kilisesi'nde toplanarak, konuyu değerlendirdi. Toplantıdan sonra yapılan açıklamada "Hıristiyanların İncil'de belirtilen kanunlara uymaları gerektiği" hatırlatıldı.
Ancak tepkiyi toplayan esas cümle, açıklamanın sonunda geldi; "Kilisenin tanıdığı tek nikah Ortodoks kanunlarına göre yapılan dini nikahtır. Bu nikah haricinde yaşanan evlilik durumları fuhuştur."
Yunanistan Adalet Bakanı Kostas Hacidakis ise devletin, serbest şekilde beraber yaşayan çiftlerin doğacak çocuklarının korunması mahiyetinde bu kanunun ortaya çıktığını ve hükümetin bu konuda kararlı olduğunu açıkladı. Komünist Parti, Kilise'nin bu tutumunu yobazlık olarak nitelendirdi.
Öte yandan 1981 yılına kadar Yunanistan'da resmi nikah kavramı yoktu ve devlet yalnızca dini nikahları tanınmaktaydı. Zamanın başbakanı Andreas Papandreu, Kilise ile büyük ideolojik çatışmaya girerek "resmi nikah" kavramın ülkeye getirdi.
Ancak kilisenin baskısı ile "resmi nikah" zorunlu olmadı. Sadece kilisede kıyılan nikah, devlet tarafından tanınırken, dini nikah istemeyen çiftler ise yalnızca "resmi nikah ile evliliklerine devam edebiliyor. Ancak resmi nikah ile evlenen çiftlerin çocukları, çiftin dini nikah kıymaması sebebi ile bazı papazlar tarafından vaftiz edilmiyor.
İHA

Genç Siviller başsavcıyı şikayet etti




''Genç Siviller Hareketi'', Yargıtay Başsavcısı Yalçınkaya hakkında ''görevi kötüye kullanma'' iddiasıyla Yargıtay Başkanlığına şikayette bulundu. Grup üyeleri, Yargıtay Başkanlığı önünde toplanarak bir süre sessizce bekledi.


Daha sonra grup adına yapılan açıklamada, ''Yalçınkaya'nın demokrasiye büyük bir darbe vurduğu'' savunularak, ''Zorlama delil tesis etme'' yoluyla AK Parti hakkında kapatma davası açmasının ''görevi kötüye kullanma'' olduğu ileri sürüldü. Grup üyeleri, daha sonra şikayet dilekçelerini Yargıtay Başkanlığına sundu. Dilekçede, ''Danıştay'a yönelik saldırı davasının gerekçeli kararı yazılmadan, sanıklara verilen hüküm kesinleşmeden ve temyiz aşamasında, mütalaa istenmek için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının önüne geleceği bir zamanda, davanın sanığının sözlerinin kapatma davasına delil olarak sunulmasının, Başsavcılığın dosyayı görmeden mütalaasını verme kabul edileceği'' savunularak, ''Bunun görevi kötüye kullanma suçu kapsamında olduğu'' öne sürüldü. Dilekçede, Yalçınkaya'nın ''zorlama delil tesis etme yoluyla görevini kötüye kullandığı'' iddia edildi.


Bu Kuran'ı Kerim'i halka kim dağıttı
Bu Kur'an-ı Kerim'i halka dağıtan Belediye Başkanının adı AK Parti'yi kapatmak için hazırlanan dosyada yok. Çünkü o ne AKP'li ne de artık belediye başkanı. Sizce kim?


Ersin Çelik'in haberi Kuran’ı Kerim dağıttı diye 5 yıl siyasi yasak istenene İbrahim Karaosmanoğlu’ndan önce, Kocaeli’nde belediye başkanlığı yapan CHP’li Sefa Sirmen’in de başkanlığı döneminde Kuran’ı Kerim dağıttığı ortaya çıktı. Kocaeli Müftülüğü’nün talebi ile yaz döneminde Kuran’a geçen öğrencilere dağıttığı 5000 adet Kuran’ı Kerim, AK Parti’nin kapatılma gerekçesi olarak sayılırken, CHP’li Sefa Sirmen’in İzmit Belediye Başkanı olduğu dönemde, 1993 yılında hacca giden Kocaelileri Kuran’ı Kerim dağıttığı ortaya çıktı. Fakat Sirmen için hiçbir işlem yapılmamış. İbrahim Karaosmanoğlu’nun bu hareketini laikliğe karşı eylem olarak değerlendirip, Karaosmanoğlu hakkında 5 yıl siyasi yasak talep eden Başsavcı, aynı ilin önceki Belediye Başkanı olan CHP’li Sefa Sirmen’in dağıttığı Kuran’ı Kerimleri görmezden gelmesi kafalarda soru işareti bıraktı. 1994 yılında Belediye Başkanı olduğu İzmit’in Büyükşehir Belediyesi statüsü kazanmasıyla ilk yerel seçimlerde İzmit Büyükşehir Belediye Başkanı olan Sefa Sirmen’in Kuran’ı Kerim dağıtmaya her sene rutin olarak devam ettiği öğrenildi. Başsavcı Yalçınkaya’nın iddianamesinde yer alan “AKP’li Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun, 2006 tarihinde üzerinde kartviziti ve AKP logosu bulunan 5.000 adet Kuran-ı Kerim’i Büyükşehir amblemini taşıyan çantalar içerisinde belediye personeli aracılığıyla kentte dağıttırdığı…” şeklindeki suçlamanın, bir yerel gazetedeki yalan haberden yola çıkarak yapıldığı ifade ediliyor.Konu ile ilgili yaptığımız araştırmada, Başkan Karaosmanoğlu’nun Kuran’ı Kerimleri 5000 adet ve üstünde kartviziti varken dağıtmadığı, 500 adet ve kartvizitsiz dağıttığı, haberi yapan Bizim Kocaeli Gazetesi’nin de mahkeme yolu ile yalanladığı belirtildi.Öte yandan, Karaosmanoğlu Kuran’ı Kerimlere kartvizitini iliştirdiği iddia edilip suçlanırken, Sefa Sirmen’in Kuran Kerimlerin üzerine ofset baskı ile adının yazdırması da dikkat çekti. Şu anda Kocaeli CHP İl Başkanı olan eski belediye başkanı ve milletvekili olan Sefa Sirmen'le konu ile ilgili görüşmek istedik, fakat Sirmen miafirleri olduğunudan dolayı daha sonra konuşmak istediğini söyledi. Kocaeli'de CHP'li Belediye Baykanı Sefa Sirmen'in halka dağıttığı Kuran'larla İbrahim Karaosmanoğlu’nun dağıttığı Kuran'lar arasında bir fark yok. Farkı nedir derseniz. Cevabı basit: Partisi!
KONUYLA İLİŞKİLİ HABER
Karaosmanoğlu: İncil de Tevrat da dağıtırımKocaeli’nin ilçe ve belde belediye başkanları, Yargıtay iddianamesinde adı geçen Başkan Karaosmanoğlu’nu ziyaret etti ve destek verdi. Konunu sapıtıldığını söyleyen Karaosmanoğlu, sadece Kur'an değil, isteyen olursa İncil de Tevrat da Zebur dağıtırım diye konuştu.
Karaosmanoğlu: Kuran'dan korkulmazYargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından açılan AK Partinin kapatılma davasında 5 yıl süre ile siyaset yasağı istenen Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu'na belediye başkanlarından destek ziyareti.
Başsavcı Kuran'ı Kerim'e de karşı!AKP’nin kapatılması için Mahkeme’ye başvuran Başsavcı Yalçınkaya, Müftülükle ortak Kuran’ı Kerim dağıtan Kocaeli Belediye Başkanı için de 5 yıl yasak istedi. Peki başkan ne dedi?

Zeki Sezer üniversitede tostçuyla tartıştı
Kadir Has Üniversitesi Hukuk Kulübü tarafından düzenlenen ''Liderler Kadir Has'ta buluşuyor'' zirvesine DSP Genel Başkanı Zeki Sezer konuk oldu. Sezer ile üniversitenin büfesinde çalışan bir kişi arasında tartışma yaşandı. "Türkiye'nin Dünü, Bugünü ve Yarını" konulu bir konuşma yapan Sezer, öğrencilerin de sorularını yanıtladı. Soruların yanında eleştirilerin de olduğu soru-cevap bölümünde en ilginç ve sert diyalog üniversitenin çevresinde bir büfede tostçu olarak çalıştığı öğrenilen Muharrem isimli bir esnaf ile Sezer arasında yaşandı. AKP'nin başbakanın "elhamdülillah" hitabı nedeniyle kapatılmasının doğru olmadığını söyleyen, üniversitelerde türbanın serbest olmasının demokrasi gereği olduğunu savunan ve Sezer'i buna destek olmamakla suçlayan esnaf, Sezer'i sinirlendirdi. Esnaf'ın, Sezer'in yanıt verdiği sırada cevabını onaylamadığını ima eden bir el işareti yapması Sezer'i çileden çıkardı ve bu el hareketi ile cevap vermeyeceğini belirterek, hareketin saygısızca olduğunu dile getirdi ve "Sen haddini bileceksin, Herkes haddini bilecek, ben de bileceğim" diyerek konuşmasını sonlandırdı. Daha sonra bir üniversite öğrencisi kalkarak Sezer'i üslubunu eleştirdi. Yine bir üniversite öğrencisi en çok dış borcun DSP'nin başında olduğu koalisyon hükümeti döneminde olduğunu, İMF ile imza atıldığını ve GAP projesinin tamamlanmadığını söyleyip eleştirmesi üzerine Sezer, başa geldiklerinde 550 milyar dolar borç ve bunu yapmakta mecbur olduklarını anlattı. Sezer, biz 3 buçuk yılda çözemedik diye asın bizi ama bu hükümet 5 yıldır çözemiyor" diyerek hükümete yüklendi. Sorular giderek eleştirel olunca zaman zaman Sezer'in alnındaki terleri sildiği görüldü.

Bugün seçim olsa




Ali Kırca yönetimindeki Show Haber seçim anketi düzenledi. 264 bin kişinin katıldığı oylamada çarpıcı bir sonuç çıktı.
Kapatma davasının ardından halkın siyasi partilere olan bakışını anlamak adına Show Ana Haber seçim anketi yaptı. "Bugün seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?" şeklinde sorunun yöneltildiği anket SMS yoluyla yapıldı. 264 bin 840 kişi oy kullanırken sonuçlar, canlı yayında Eyüp 4. Noteri 1. Başkatibi gözetiminde açıklandı. İddianameye tepki oylarıyla AK Parti'nin oyunu ciddi derecede artırdığı gözlendi.
AK Parti: 70
CHP: 18
MHP: 6
DTP: 4


Vural Savaş rezil oldu
18 Mart 2008 Salı 10:18
Fatih Altaylı'nın Teke Tek programına konuk olan Savaş, Akbil davasını gündeme getirdi.
Vural Savaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere birçok milletvekilinin milletvekili oldukları için, Üsküdar'da yargılanamadığını, kapatmanın gerçekleşmesi durumunda bu isimlerin yargının karşısına çıkacağını söyledi.Savaş'ın bu iddiası, İnternet hızıyla yalanlandı. Programa e-posta atan Başbakanlık Basın Sözcüsü Akif Beki, şu açıklamayı yaptı:-Sayın Vural Savaş'ın iddia ettiği gibi bir dava yoktur. Akbil davasında yargılanan herkes milletvekili olmadan önce mahkemede beraat etti. Buna Başbakan Erdoğan da dahildir. Fatih Altaylı'yı dikkatle dinleyen Vural Savaş, geri adım attı ve bu konuda Tercüman Gazetesi'ni kaynak gösterdi. -Yanılmış olabilirim, öyleyse özür dilerim.Düşünün artık, Türkiye'de insanlar böyle karalanıyor. Türk hukukunda çok önemli yerlerde bulunan Vural Savaş gibi bir isim, doğru olup olmadığını araştırmadan, gazetede okuduğu bir haberi doğruymuş gibi dillendirebiliyor. Ama hiçbir şey eskisi gibi değil artık, İnternet anında her şeye cevap verebilecek hızda. Akif Beki de öyle yaptı.
changeTarget(document.getElementById("news_content"))

21 Şubat 2008 Perşembe

Avrupa'nın yeni efsanesi


F.BAHÇE: 3-2 :SEVİLLAStat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Hakemler: Florian Meyer, Sönke Glindemann, Kai Voss (Almanya) Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan, Edu, Lugano, Roberto Carlos, Deivid, Selçuk, Aurelio, Uğur, Alex, Kezman Sevilla: Palop, Dragutinoviç, Daniel Alves, Duda, Adriano, Jesus Navas, Poulsen, Luis Fabiano, Kanoute, Escude, Keita MAÇ BAŞLADI Karşılaşmaya Fenerbahçeli futbolcular başladı... Fenerbahçe'ye başarılar diliyoruz... 2. dakika. Maçta ilk dakikalar oynanıyor. Sevilla orta sahada baskı yaparak Fenerbahçe'nin rahat oyun kurmasını önleme çabasında. 3. dakika. Orta sahada üstünlük kurma mücadelesinde iki takımda çok pas hatası yapıyor. 4. dakika. Fenerbahçe orta sahada pas hatası yaptı. Sol kanattan Sevilla atağı Duda ile etkili gelişti. Ceza sahasına sokulan Duda'nın önündeki topu son anda Edu ayak koyarak kornereçeldi.5. dakika. Sevilla Kanoute ile gole yaklaştı. Sol kanattan kullanılan köşe vuruşunda Fenerbahçe savunmasının uzaklaştıramadığı top penaltı noktası üzerinde Kanoute'nin önünde kaldı. Bu futbolcunun sert şutunu Volkan güçlükle çeldi. Altıpasta boşta kalan topu savunma ayak koyarak uzaklaştırdı.7. dakika. Sevilla oyunu Fenerbahçe yarı sahasına yıkmış durumda. Sarı-Lacivertli ekip bir türlü topu ceza sahasının civarından uzaklaştıramıyor. İspanyol ekibinde ceza sahası dışında şut pozisyonu bulan Keita sert vurdu. Meşin yuvarlak Volkan'ın üzerine geldi.8. dakika. Fenerbahçe sağ kanattan rakip kaleye sokuldu. Gökhan Gönül ceza sahasına hareketlenen Kezman'ı düşündü. Sevilla savunmasında Dragutinoviç araya girerek topu karşıladı.10. dakika. Karşılaşmada 0-0'lık eşitlik sürüyor. Fenerbahçe bu ana kadar Sevilla karşısında istediği futbolu sahaya yansıtabilmiş değil. Daha etkili görünen taraf İspanyol ekip.11. dakika. Fenerbahçe deplasmanda oynar gibi rakip atakları kendi yarı sahasında karşılıyor. Oyunun kontrolü Sevilla'da. Sarı-Lacivertli ekip henüz rakip kaleye sokulabilmiş değil.12. dakika. Fenerbahçe sol kanattan Uğur Boral ile Sevilla ceza sahasına sokulup ortasını yaptı. Savunma ayak koyarak atağı kornerle kesti.Fenerbahçe sol kanattan kullandığı köşe vuruşunda Sevilla kalesinde etkili oldu. Arka direğe inen topa Selçuk vuramadı. Sol kanada açılan topu Alex ceza sahasına ortaladı. Kezman boş pozisyonda ayak koydu. Kaleci Palop son anda uzanıp topu karşıladı. Boşta kalan meşin yuvarlağı Palop atik davranarak kapınıp kontrol etti. Fenerbahçe bu pozisyonda gole çok yaklaştı.15. dakika. Karşılaşmada golsüz eşitlik sürüyor. Fenerbahçe ilk dakikalardaki tutukluğu üzerinden atmış görünüyor. Sarı-Lacivertli ekip yavaş yavaş oyundaki ağırlığını hissettirmeye başladı.16. dakika. Sevilla sağ kanattan Navas ile etkili geldi. Bu futbolcunun ceza sahasına hareketlenen Kanoute'ye havalandırdığı topa Lugano zamanında müdahele ederek Kaleci Volkan'a kazandırdı. 17. dakika. Fenerbahçe gole Kezman ile buldu. Sarı-Lacivertli ekip sol kanattan Uğur Boral ile rakip kaleye etkili indi. Boral süratle sokulduğu ceza sahasına ortasını yaptı. Kale sahasında boşta kalan Kezman harika bir kafa vuruşu ile topu Palop'un uzanamayağı noktadan rakip fileleri havalandırdı.Fenerbahçe Kezman'in harika kafa golüyle Sevilla karşısına skoru 1-0 yaptı.20. dakika. Kadıköy'de büyük coşku var. Sevilla kalesinde golü gördükten sonra eşitlik golü için Fenerbahçe kalesine yüklenme çabasında. Savunmasında iyi kapanan Sarı-Lacivertli ekip hızlı ataklarla 2. golü kovalıyor. 24. dakika. Sevilla Edu'nun kendi kalesinde attığı golle eşitliği yakaladı.Sevilla atağı sağ kanattan gelişti. Navas'ın ceza sahasına ortaladığı topa pozisyon yok iken Edu ters bir vuruş kaptı. Top Volkan'ın bakışları arasında Fenerbahçe ağlarına takıldı. Sarı-Lacivertli ekip adına talihsiz bir an.Sevilla, Edu'nun (K.K) attığı golle Kadıköy'de 1-1'lik eşitliği yakaladı. 26. dakika. Fenerbahçe'de Uğur Boral, Daniel Alves'e yaptığı sert faul sonrası sarı kart gördü.32. dakika. Fenerbahçe'de yediği golden sonra yaşanan moral bozukluğu oyununa yansıdı. Herşey iyi giderken Edu takımının hızını kesti. Oyunda tempo bu bölümlerde Sevilla'nın istediği şekilde gidiyor.33. dakika. Fenerbahçe sağ kanattan Gökhan Gönül ile Sevilla ceza sahasına sokulda. Bu futbolcunun ilk ortasında top Dragutinoviç'in eline çarptı. Hakem devam dedi. Gökhan 2. pozisyonda ön direğe yerden ortasını yaptı. Aurelio'nun altıpasta vuruşundan savunma son anda araya girerek tehlikeyi kornerle uzakaştırdı.34. dakika. Fenerbahçe sağ kanattan köşe vuruşu kullandı. Ceza sahasına inen top Sevilla savunmasında Escude'nin eline çarptı. Hakem bu pozisyona da devam dedi. Alex sol kanada açılan topu takip ederek arka direğe ortaladı. Aurelio pozisyonu iyi takip ederek kafayı vurdu. Kaleci Palop topu son anda çizgiden çelerek gole izin vermedi. Fener adına üst üste şansız anlar yaşandı.38. dakika. Karşılaşmanın ilk yarısında son bölümlere girildi. Fenerbahçe'nin 2. gol için etkili atakları var. Sevilla oyunu ağırlaştırma çabasında.39. dakika. Fenerbahçe sol kanattan gelişen Sevilla atağını kestiği anda Edu, ceza sahası içinde ağır davranarak arkasındaki rakip oyuncuya topu kaptırdı. Sevilla bir anda pozisyon bulacağı sırada Navas'ın pasında Lugano araya girerek tehlikeyi önledi. Edu'nun kendi kalesine golü attıktan sonra konsantrasyonu bozulmuş durumda.41. dakika. Sevilla sol kanattan üst üste köşe vuruşları kullandı. Fenerbahçe savunması yan toplarda hata yapmadı. 43. dakika. Fenerbahçe atağında sol kanattan rakibinden sıyrılmak isteyen Uğur Boral, Danile Alves'in faulüyle yerde kaldı. Topun gerisine Alex geçti. Sambacı'nın kale sahasına kestiği etkili ortayı Sevilla savunmasında Fabiano kafa ile karşılayıp taça gönderdi.44. dakika. Fenerbahçe 2. gole Alex ile çok yaklaştı. Sol kanattan etkili gelişen atakta Uğur Boral ceza sahasına ortasını yaptı. Deivid kale sahasında iyi yükselip sert bir kafa vuruşu yaptı. Kaleci Palop topu çizgiden güçlükle çeldi. Boşta kalan topu Alex uygun durumda kaleye vurdu. Yan direğe çarpan meşin yuvarlak auta çıktı. Fenerbahçe adına şansız bir an daha geride kaldı.45. dakika. Karşılaşmada ilk yarı için normal süre sona erdi. Hakem uzatma süresi olarak 1 dakika gösterdi.Maçın ilk yarısında başka gol olmadı. Fenerbahçe ve Sevilla ilk 45 dakika sonrası soyunma odasına 1-1'lik eşitlik ile gitti.MAÇIN İKİNCİ YARISI2. yarıya Sevilla başladı... 47. dakika. Fenerbahçe'de Kezman sarı kart gören isim oldu.48. dakika. Sevilla sol kanattan Adriano ile Fenerbahçe kalesine sokuldu. Bu futbolcunun ön direğe hareketlenen Kanoute'ye yaptığı orta Kaleci Volkan'ın ellerinde kaldı.49. dakika. Fenerbahçe yarı savunmadan çıkarken Selçuk ile top kaybı yaptı. Duda ceza sahasının dışından sert vurdu. Volkan sağına iyi kapanarak topa sahip olmayı başardı.51. dakika. Sevilla 2. yarıya iyi başladı. Fenerbahçe sahasından çıkmakta güçlük çekiyor. 52. dakika. Fenerbahçe rakip yarı sahaya Deivid ile geçti. Deivid, Alex ile duvar pasları yaparak Sevilla ceza sahasına sokuldu. İspanyol ekibinin savunmasında Dragutinoviç son anda araya girerek tehlikeyi uzaklaştırdı.54. dakika. Karşılaşmada 1-1'lik eşitlik sürüyor. Sevilla oyunun hakimi durumunda. Fenerbahçe oyun kurmakta bu ana kadar çok zorlandı. 56. dakika. Fenerbahçe Lugano ile 2. golü buldu. Fenerbahçe sol kanattan Alex ile köşe vuruşu kullandı. Ceza sahasına inen topa Lugano arka direkte iyi yükselip harika vurdu. Top Kaleci Palop'un bakışları arasında köşeden Sevilla ağlarına takıldı. Fenerbahçe Lugano'nun kafa golüyle Sevilla karşısında 2-1 öne geçti.60. dakika. Fenerbahçe sağ kanattan Alex serbest vuruş kullandı. Ceza sahasına inen topu Sevilla savunması güçlükle sol kanada uzaklaştırdı. Kezman topu takip ederek Uğur Boral'a kazandırdı. Boral'ın arka direğe kestiği topa Deivid kafayı vurdu. Altıpas içinde Kaleci Palop topu güçlükle uzaklaştırdı. Fenerbahçe 3. gole yaklaştı.61. dakika. Fenerbahçe Kezman ile Sevilla kalesini yokladı. Sırp golcü ceza sahası dışından kaleyi gördüğü anda sert vurdu. Meşin yuvarlak kaleci Palop'un üzerine gitti.62. dakika. Fenerbahçe bu dakikada sağlı sollu ataklarla Sevilla kalesini abluka altına aldı. Sol kanattan Roberto Carlos ceza sahasına sert bir top kesti. Arka direkte Deivid'ten önde Sevilla savunması son anda araya girerek gole izin vermedi. 63. dakika. Sevilla'da Duda yerini Capel'e bıraktı. 65. dakika. Fenerbahçe'de Roberto Carlos, Navas'a yaptığı faul sonrası sarı kartı gören isim oldu.Sağ kanattan Sevilla'nın kazandığı serbest vuruşu Daniel Alves kullandı. Kale sahasına inen topu Volkan güçlükle tokatlayarak kornere çeldi. 66. dakika. Sevilla Escude ile beraberlik golünü buldu. Sol kanattan kullanılan köşe vuruşunda kafalardan seken meşin yuvarlak altıpas içine düştü. Boşta kalan topa Escude ayak koydu. Meşin yuvarlak Fenerbahçe ağlarıyla buluştu.Sevilla Escude'nin golüyle Kadıköy'de 2-2'lik eşitliği yakaladı. 68. dakika. Fenerbahçe'de sakatlanarak kenara alınan Roberto Carlos'un yerine Vederson oyuna dahil oldu. 69. dakika. Sevilla'da topu oyunu geç sokan Kaleci Palop sarı kart gördü.70. dakika. Karşılaşmada son 20 dakikaya 2-2'lik eşitlikle girildi. Fenerbahçe, Sevilla karşısında çok talihsiz anlar yaşadı. Golü bulup oyunu kontrolüne aldığı dakikalarda pozisyon yok iken gelen Sevilla gollerine engel olamadı.73. dakika. Fenerbahçe atağında Selçuk ceza sahası dışından kaleyi gördüğü anda yerden sert vurdu. Top ceza sahası içindeki Aurelio'nun ayağına çarptı. Yön değiştiren meşin yuvarlak Kezman'a çarpıp Kaleci Palop'un ellerinde kaldı. 74. dakika. Sevilla yan toplarda Daniel Alves ile kullandığı serbest vuruşlarda Fenerbahçe kalesinde etkili oluyor. Sağ kanattan kazanılan serbest vuruşu Alves ceza sahasına kesti. Volkan'ın yumrukladığı top kısa düştü. Fener savunması ayak koyarak tehlikeyi uzaklaştırdı. 78. dakika. Fenerbahçe'de Uğur Boral'ın yerine Kazım Kazım dahil oldu.78. dakika. Fenerbahçe, Sevilla ceza sahası önünde serbest vuruş kazandı. Topun gerisine Vederson geçti. Sambacı'nın sert şutunda üst direği yalıyan top auta çıktı. Fenerbahçe adına şansız bir an.80. dakika. Fenerbahçe atağı sağ kanattan gelişti. Topla ceza sahasına sokulan Kazım çarprazdan direkt kaleyi düşündü. Ön direğe gelen topu Kaleci Palop kolaylıkla kontrol etti.81. dakika. Sevilla tüm hatlarıyla savunmasına kapanmış durumda. Fenerbahçe kapanan rakibine karşı kanatları kullanmaya çalışıyor. Oyunda tempo bu bölümlerde durmuş durumda.83. dakika. Sevilla atağı sol kanattan hızlı gelişti. Cezanın önüne kesilen topu Kanoute tek pasla Keita'nın önüne bıraktı. Bu futbolcunun ceza sahasının dışından yaptığı sert vuruş yerden yan direğin yanından auta çıktı. 84. dakika. Fenerbahçe'de Kezman'ın yerine Semih dahil oldu.85. dakika. Fenerbahçe atağında Alex topu ceza sahasına hareketlenen Semih'e doğru havalandırdı. Yerden seken topu kalesinde zamanında çıkan Palop son anda kontrol etti.86. dakika. Karşılaşmada son dakikalara girildi. 2-2'lik eşitlik sürüyor. Fenerbahçe rövanş maçı için kendisine avantajı sağlayacak 3. gol için rakip kaleye yükleniyor. Sevilla tüm hatlarıyla savunmasına kapanmış durumda. 87. dakika. Fenerbahçe 3. golü Semih ile buldu. Sarı-Lacivertli ekip yarı sahasından Kazım'ın uzun topuyla çıktı. Deivid'in kafa ile bıraktığı topu Alex sağdan savunmanın arkasına sarkan Semih'e çıkarttı. Semih, önüne aldığı topu yerden ters köşeye bıraktı. Palop uzanmasına rağmen direğin dibine giden topu çıkartamadı.Fenerbahçe Semih'in şık golüye Sevilla karşısında skoru 3-2 yaptı.90. dakika. Karşılaşmanın normal süresi tamamlandı. Fenerbahçe uzatmalara Sevilla karşısında 3-2 önde girdi. Hakem uzatma süresi olarak 3 dakika gösterdi. 90+1. dakika. Fenerbahçe'de Selçuk sarı kart gördü.90+2. dakika. Sevilla sağ kanattan gelişen atakta Fabiano ile gole yaklaştı. Ceza sahasına sokulan Brezilyalı golcü sağ çarprazdan sert vurdu. Volkan iyi kapanarak topu çıkarttı. Boşta kalan meşin yuvarlak sol kanada açıldı. Kanoute dönüp sert vurdu. Top kalenin üzerinden auta çıktı. 90+3. dakika. Fenerbahçe'de Alex sarı kart gördü.Uzatmalarda Sevilla'nın beraberlik golü için baskısı sonucu değiştirmedi. Fenerbahçe nefesleri kesen karşılaşmada güçlü rakibi Sevilla'yı 3-2 mağlup ederek rövanş karşılaşması için bir adım öne geçti.

16 Şubat 2008 Cumartesi

KAZAN İTALYA'DA EVLENDİ



Ağca'nın eski nişanlısı evlendi
17 Şubat 2008 Pazar 00:06
Papa suikasti sanığı Ağca'nın eski nişanlısı Rabia Kazan İtalyan avukat Giacinto Licursi'yle evlendi
İNTERNETHABER / Abdi İpekçi cinayeti zanlısı ve Papa suikasti sanığı Mehmet Ali Ağca'nın eski nişanlısı gazeteci Rabia Özden Kazan, Roma'da ceza avukatı Giacinto Licursi'yle resmen evlendi. Roma'da kıyılan nikaha Rabia Özden Kazan'ın babası kızını reddettiği için katılmadı. İtalyan avukat Giacinto Licursi, Müslüman olacağı iddialarını redderek "Sünnet olmayı da düşünmüyorum" dedi.
changeTarget(document.getElementById("news_content"))


Baykal'ı kızdıracak fotoğraf!
15 Şubat 2008 Cuma 13:52
Baykal bu fotoğrafı görünce küplere binecek. Fotoğraf onu günlerdir karşı çıktığı şeyin içinde gösteriyor.
Haftalık "Gerçek Hayat" dergisi kapağında CHP lideri Deniz Baykal'a türban giydirdi. İslami çizgideki Dergi "Laikler Korkmayın Hepimiz Aynıyız" adıyla hazırladığı dosyasında esas olarak islami kesimi eleştiriyor ve durumu "modern dünyayla aşk ve nefret ilişkisi" olarak tanımlıyor. "Onların yaşadığı hayatı kadınlarımız başörtüsüyle erkeklerimiz de sakal ve cüppeyle yapmak istiyorlar" denilen haberde farkın özde değil sadece görünüşte olduğu belirtiliyor.

13 Şubat 2008 Çarşamba

KEFEN DAVASI



Siyaset 'KEFENE' girdi
12 Şubat 2008 Salı 18:12
Seçim meydanlarında ip vardı, şimdi de KEFEN moda... Erdoğan ile Baykal bakın nasıl atıştılar;

İNTERNETHABERDarbe imaları, "sonun Menderes gibi olur" söylemlerinin gelip dayandığı son nokta "kefen" oldu... Meclis'deki türban atışmasına kefen polemiği damgasını vurdu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında "sonun Menderes gibi olur" göndermelerine sert yanıt verdi. Baykal'a seslenerek, şunları dedi; "İstikamet veriyor ve idam sehpasının yolunu gösteriyor. Sen nasıl demokratsın ya... Biz bu yola çıkarken daha önce de demokrasiye inanmış insanların söylediğini söylüyoruz. Biz o beyaz çarşaflarla beraber yola çıktık, biz bu konuda bedel ödemeye hazırız, bu konuda rahatız.''Erdoğan'ın "beyaz çarşaf" ile başlattığı "kefen" polemiğine anında yanıt geldi. Parti grubunda konuşan CHP lideri Deniz Baykal'ın yanıtı şöyleydi; "Başbakan'ın psikolojisi bozuldu, asabı bozuldu. 'Beyaz çarşafları giydik' diyor. Biz sizi çarşaf içinde değil. Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışır bir başbakan olarak görmek istiyoruz."DİN ULEMASIMHP grubundan ise Devlet Bahçeli'den Baykal'a dokundurma geldi. Bahçeli, CHP liderine "Sözde cumhuriyet savunuculuğu ile din ulemalığına soyunan kişinin fazla ciddiye alınır bir yanı yoktur" sözleri ile gönderme yaptı.

ERDOĞAN'IN ÖFKESİ



Erdoğan ateş püskürüyor
13 Şubat 2008 Çarşamba 16:11
Başbakan Erdoğan'ın hedefinde Hürriyet ve Baykal vardı. O manşete öfkesi dinmek bilmedi..
Başbakan Erdoğan türban düzenlemesini "Kaosa 411 evet" diye gören Hürriyet'e tepkisi dinmedi.. Erdoğan, Hürriyet'i kaosun tarafı olmakla ve seçilmiş vekillere hakaret etmekle suçladı. Erdoğan ayrıca Baykal'a da çatarak "senin Antalya'da dikili ağacın var mı?" diye çıkıştı. İşte Erdoğan'ın Ankara'da partisinin il başkanları toplantısında yaptığı konuşma:Marjinal siyaset yollarına kapılarımızı kapattık. Zümre siyasetinden çok çektiğimiz için o partiler büyük düşünemeyenler için birer liman olabilir. Biz bütün Türkiye'nin kurtuluşuna kendimizi adadık. Küçük olsun benim olsun mantığıyla hareket etmedik. Sessiz yığınlar yıllar yılı bekledi. Öyleyse onlara tercüman olacağız.. Toplumumunuz her kesiminin sorunu siyasetimizin konusudur. Hangi yaşam biçimlerine karıştık? Belediye Başkanlığı dönemimde olumsuzluk yaşandı mı?BAYKAL'IN ANTALYA'DA DİKİLİ AĞACI VAR MI? Antalya CHP'nin kalesiydi. AK Parti orada ne yaptı? Kime karıştı? Sayın Baykal Antalya'da dikili ağacın var mı? Yatıyor kalkıyor laiklik laiklik. Laiklik diyerek yozlaştırdı sayın Baykal. Laiklik bu değil ki.. Toplumun tüm katmanlarna eşit mesafedeyiz.. Akşam yatıyor başka sabah kalkıyor başka. Eksiklerimiz olabilir. İrili ufaklı 1800'e varan AK Parti belediyelerinde ne aykrımcılık gördünüz? Başı örtülü başı kapalı diye ayrım olamaz. Biz yaradılanı yaradandan ötürü Baykal veya benzerleri gibi değil. Aynı istikameti paylayan medya grupları ile düşünmüyoruz. Ne yazarlarsa yazsınlar. HANGİ YAŞAM BİÇİMİNE KARIŞTIK?Halkımız herşeyi iyi biliyor. Gazetelerinizin baş köşelerinde ahlak değerleriyle ters düşen fotoğrafları siz koyuyorsunuz. Hangi müdahale oldu? O zaman nedir bu feryat? Ne haliniz varsa görün.. Halk beğenirse alır, beğenmezse almaz. Yoksa gazetelerinizi biz mi toptan satın alacağız onu mu bekliyorsunuz? HALKIM BU TUZAĞA DÜŞMESİNHalkım bu tuzağa oyuna gelmesin. Biz ilk defa idarede değiliz. 2002'den itibaren işbaşındayız. Halkın yaşam şekli güvenemiz altındadır. AK Parti'nin yüzde 10 kadın vekili var. CHP'nin kadın sayısı parmakla geçmez.. Bunların kadın haklarına da inanmayın. ÖFKE DE BİR HİTABET SANATIDIRHalkın eğitim hakkını kesme laiklikle ne alakası var? Laiklik bizde mi var? Gazeteleri incelettim haberlerin çoğu yalan. Türkiye'de ayrımcılığı ortaya koymak süretiyle kafaları karıştırmak istiyorlar. Öfkeli olduğumu söylüyorlar. Öfke de bir hitabet sanattır. Çünkü ben zalimi alkışlayamam zalimden ötürü. Bir yanağına vur öteki yanağını çevir. Kusura bakmayın bizde öyle yanak yok. Adalet bu değildir. Özgürlükleri genişleteceksek herkes için genişletmeliyiz. 70 MİLYONA YAŞAM TARZI GÜVENCESİ70 milyonun hukukunu gözetmeyenler AK Parti çatısı altında siyaset yapamaz. Toplumun bütün meseleleri bizim meselemizdir. Herkes ama herkes emniyet ve güven içinde olsun. Toplumun ihtiyaç duyduğu güven yerine endişe tüccarlığı yapanlar beyhude çaba içindedir. Samimi bir endişe içinde olanlara sesleniyorum. Kutuplaşmaya aldırış etmeyin. Bu ülkede hak ve hukukunu korumak öncelikli vazifemizdir. Başı açık yada kapalı olsun fark etmez. Kaygıları, endişeleri tasaları bizim kaygılarımızdır. Tercihlerine saygı duyacağız. Ne zaman kendilerini baskı altında hissettiği anda bizi daima yanında hissedecekler.SEVSİNLER SİZİ!Ekonomi gündemden düştü diyorlar. Sevsinler sizi. ne var ekonomide.. 2008'e nasıl girdik? Sıkıntı ne var ekonomide? Ekonomide halkımıza olumsuz yansıyan ne oldu? Milleti aldatmayın dürüst olun! Şu anda televizyonlarda ekranlarda olanlara sorun. Senin aylık gelirin ne diye.. Sen bu imkana nasıl ulaştın. Sınırsız bir imkan sözkonusu..Ordan konuşarak atmak kolay..KÖYDES KIRSAL KESİME HAYAT VERDİ Ekonominin gözardı edildiği iddiaları gerçek değil. Enflasyon Ocak ayında düştü. "Niye kömür dağıtıyorlar? Halkı sadaka toplumun haline getirdiler" diyorlar. Bu toplumu bu hale ben getirmedim.. Köy Hizmetlerinde personel perşembeden hafta sonu iznine çıkarlardı. Pazartesi gelirlerse hak getire. KÖYDES'le kırsal kesimin kötü gidişi durdu. Kaymakamlarımız harıl harıl çalışıyor. Duble yollar başlattık. Hastanelerde eczanelerde farklılık kalktı. 411 ELE HAKARET ETTİNİZBiz sizi niye eleştiriyoruz, biliyor musunuz? Yaptığınız eleştirilerden dolayı değil ama sen 411 eli bu ülkede kaos eli olarak gösterirsen bu eleştiriyi alırsın. 411 el kaosa kalkmaz ama siz maalesef kaosun tarafı oldunuz, hala da olmaya devam ediyorsunuz. Siz halkımın oraya seçip gönderdiği bu ellere kaos eli diyemezsiniz. Bu hakareti yapamazsınız, bu saygısızlığı yapamazsınız. Yaptığınız anda bunu bulursunuz. Yasama organına kaos organı olarak veya bu ellere kaos eli demek kimsenin haddine değil. AH BİR KÖLN ARENA'YI GÖRSEYDİNİZPolemik üreten kesimler çağdaşlık yolunda ne yaptı? Bari venimler üreterek yolumuza engel koymayın. Kendi adımıza gurura kapılmıyoruz. Halkımız gelecege daha umutlu bakıyor. Köln Arena'yı görseydiniz. 20 bin kişi orada toplanıyorsa bir yerlere çok önemli mesajdır. Diyorlar ki bunu açık stadda yapalım. Gurbetçilerimiz orada "bak bizi iyi koruyun ha" demeye getirtti. Alman toplumuna entegre olmalılar.. Almancayla birlikte Türkçeyi de öğrensinler. Bakın Türkiye'de 2 Almanca Üniversite açılacak. Endişemiz yok. Siz de rahat olun.

9 Şubat 2008 Cumartesi

FENERBAHÇE GALATASARAY ARASINDAKİ FARK



Cimbom kibirli, ya Fener?
09 Şubat 2008 Cumartesi 11:45
İspanyol Prensa Ajansı, Fenerbahçe- Galatasaray derbisini mercek altına aldı.
"Avrupa'nın asi kulüpleri" araştırmasında iki kulübümüzün mücadelesinin, fakir ile zengin, kibirli ile alçak gönüllü çekişmesine sahne olduğu yazıldı. Galatasaray'ın aristokrat, Fenerbahçe'nin ise sıradan insanlardan oluşan taraftarı bulunduğu ileri sürüldü Camilo Rueda Navarro tarafından kaleme alınan ve "Avrupa'nın asi kulüpleri" başlığıyla yayınlanan araştırmada iki kulübümüzün bu kategoriye girdiği vurgulandı. İspanyol gazeteci Navarro'nun araştırmasına göre Galatasaraylı taraftarlar son derece kibirli ve kendini beğenmiş kişilik taşıyor. Fenerbahçe'deki taraftar profili ise araştırmada alçak gönüllü, katılımcı ve orta direk insanı olarak şekilleniyor. Ayrıca bu durum, Galatasaray'ın Avrupa, Fenerbahçe'nin Asya takımı olmasına da bağlanıyor. Kıtalararası rekabet Camilo Rueda Navarro'nın araştırması şu sözlerle sona eriyor: "Avrupa'nın en önemli derbilerinden birini oynayan Galatasaray'a, Avrupa'nın kimliğinde ve karakteristik özelliğinde bulunan kendini beğenmişliğin bulaşmış olduğu görülüyor. Fenerbahçe'de ise Asya kıtasının klasik özelliği olan alçak gönüllük ve paylaşımcılık izlerine rastlanıyor".

ÖZAL'I ÖLDÜREN DOSYA



Özal'ı ÖLDÜREN dosya!
09 Şubat 2008 Cumartesi 11:00
Orakoğlu 'Özal'ı öldüren ismi bildiğini söyledi. 'İpekçi, Mumcu, Bitlis de aynı sebeple öldü' dedi.
İstihbaratçı Bülent Orakoğlu Turgut Özal'ın öldürüldüğünü ileri sürerek "Suikasti tezgahlayan üst düzey bir devlet görevlisi. Adını da biliyorum" dedi.
Orakoğlu, İpekçi, Mumcu ve Özal'ın gizli bir PKK dosyayısını okuduktan sonra öldürüldüklerini söyledi.
Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanı Bülent Orakoğlu 9. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ı öldürüldüğünü suikastı tezgahlayan kişinin ise devletin üst düzey yönetiminden biri olduğunu ileri sürdü.

Henüz piyasaya verilmeyen Haberajanda dergisine röportaj veren Orakoğlu, Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Eşref Bitlis ve Turgut Özal'ın PKK derin devlet ilişkisine yer verilen bir dosyayı okuduktan sonra öldürüldüklerini ileri sürdü.
DOSYAYI OKUYAN ÖLDÜ
Orakoğlu, Abdi İpekçi'ye öldürülmeden hemen önce bir dosya geldiğini, dosyada bir devlet örgütlenmesinin bilgilerinin yer aldığını söyledi.
İpekçi dosyayı aldıktan hemen sonra CIA'in Ankara temsilcisine gelerek, dosyadaki devlet örgütlenmesini sorduğunu iddia eden Orakoğlu, İpekçi'nin dosyaya ulaştığını açık ettikten çok kısa bir süre sonra öldürüldüğünü söyledi.
Öldürülmeden üç gün önce benzer bir dosyanın da gazeteci Uğur Mumcu'ya da geldiğini ileri süren Orakoğlu Mumcu'nun Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı aradığını Özal'a ulaşamayınca da dönemin Jandarma Genel Komutanı olan Orgeneral Eşref Bitlis'e telefonla dosyadaki bilgileri anlattığını iddia etti.
Orakoğlu'na göre Bitlis'le yaptığı telefon görüşmesinden üç sonra Mumcu bombalı bir saldırıyla öldürüldü.
Mumcu'dan çok kısa bir süre sonra da Orgeneral Bitlis'in uçağı düşürülerek öldürüldü.
Orgeneral Bitlis'in ölümünden iki ay sonra da Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Çankaya Köşkü'nde geçirdiği bir kalp krizi sonrasında hayatını kaybettiğini hatırlatan Orakoğlu Özal'ın da kontrgerilla tarafından öldürüldüğünü ileri sürdü. Özal suikastını üst düzey bir devlet görevlisinin organize ettiğini ileri süren Orakoğlu, röportajda ısrarlı sorulara rağmen "Bu ismi biliyorum ama söyleyemem" dedi.


YAKITSIZ MOTOR icat etti
09 Şubat 2008 Cumartesi 10:38
Kırşehirli mucit yakıtsız motor icat etti. 17 yıl gizlediği moturunu gösterdi.
Mucit, hayli iddialı: Petrol ve LPG tarihe karışacak. İcadımla otomobil firmalarının sistemleri altüst olacak. Kırşehirli mucit Ahmet Kolbaşı, bundan 17 yıl önce ilginç bir "buluş" gerçekleştirdi. Kolbaş, "radyoların arkasından çıkan adi mıknatıslarla manyetik alanları kullanarak yakıtsız motor" üretti. Kolbaşı bu icadına da 'Manyetik Alanları Kullanarak Gücü Katlanan Motor' ismini verdi. İcadının maharetini şöyle anlatıyor: "Ben 24 volt aküyle elektromıknatısları hareket ettiriyor ve manyetik alanı kullanarak güç elde ediyorum." 17 YIL GİZLEMİŞ 1991'de bunları yapan Kolbaşı, icadını kimseye göstermek istememiş. Nedeni de kimsenin inanmayacak olması, kendisiyle dalga geçilecek olması: "Çünkü teknolojinin gelişimi o zaman bu kadar hızlı değildi. Zamanını bekledim ve şimdi piyasaya duyuruyorum. Projelerini çizdim ve patentini aldım." MAHARETİ ÇOK Kolbaş'a göre, icadının mahareti çok: "Otomobillerde kullanılabilir. Sıfır maliyete yakın elektrik üretilebilir. Isınma olmadığı için hararet yapma durumu yok. Bunun tamir işi, arızası da normal motorlara göre sübap, sekman, piston olmadığını için arızası ve masrafı da yok. Egzozu ve yakıt kullanmadığı için ne hava kirliliği ne de ses kirliliği yapıyor. Tam bir çevre dostu ve ekolojik bir motor sistemi." YAKITSIZ MOTORUN ÖZELLİKLERİ Proje uçaklarda kullanılması durumunda, uçaklar çok daha yükseklere çıkabilecek. Yanma olmadığı için oksijene ihtiyaç yok. Motorda ısınma olmadığı için roketlerin uçakları vurma ihtimali sıfır. Klasik motorlardan daha güçlü ve devire sahip. Hızı yarış arabalarına yakın.

ERDOĞAN'A İDAM İMASI

Erdoğan'ı da mı ASSINLAR?
09 Şubat 2008 Cumartesi 11:21
Ortalık Menderes ve darağacı imasından geçilmiyor. 'Erdoğan'ı da mı assınlar' demek oluyor tüm bunlar?
Star Gazetesi'nden Ahmet Kekeç son günlerde sıkça dillendirilen Menderes iması ve darağacı göndermesinden çok sıkılmış. En sonunda bu konuyu en çok dile getiren Oktay Ekşi'ye patlamış. Kekeç Ekşi'ye "Artık ayıp olmuyor mu Başkan?" diyor soruyor ve şöyle devam ediyor: "Oktay Bey, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlarını ‘Menderes’in akıbeti’yle korkutmayı çok seviyor. Daha önce Demirel’i ve Özal’ı korkuturdu. Şimdi Erdoğan’ı korkutuyor. (...) Zırt pırt Menderes ve ‘darağacı’ imasında bulunmak da ne oluyor? Erdoğan’ı da mı assınlar, ne demek istiyorsunuz? "

8 Şubat 2008 Cuma

YENİ YASALAR




DİSİPLİN HAPSİ
BUNDAN BÖYLE MAHKEMELERDE DAHA BİR SESSİZ OLMAK GEREKECEK. ZİRA MAHKEME DÜZENİNİ BOZMANIN CEZASI 4 GÜN HAPİS... MÜNASİP OLMAYAN SÖZ VE DAVRANIŞLAR BU KAPSAM İÇİNDE. BUNA AVUKATLAR VE ÇOCUKLAR DAHİL DEĞİL..

TANIKLIK YAPMAYANA CEZA
MAZERET BİLDİRMEDEN TANIKLIK İÇİN MAHKEMEYE GELMEYEN KİŞİLER MADDİ FATURA İLE KARŞILAŞACAK. BU DURUMDA MAHKEMEYE ZORLA GETİRİLECEK KİŞİLER, GETİRİLMESİ İÇİN HARCANAN PARAYI ÖDEMEK ZORUNDA KALACAK...




KONUŞMAYAN TANIĞA HAPİS



TANIK, GEÇERLİ BİR KANUNİ SEBEP GÖSTERMEDEN SUSAR VE MAHKEME HEYETİNİN SORULARINA CEVAP VERMEZSE HAPİS CEZASI ALACAK. CEZA SÜRESİ DE 15 GÜN...





DAVA HAKSIZSA YANDINIZ...

BUNDAN BÖYLE "HAKSIZ YERE DAVA AÇANLARA DA CEZA" VAR... BUNLAR KÖTÜ NİYETLİ DAVALAR SAYILACAK. YARGILAMA GİDERLERİİLE BİRLİKTE DAVA ETTİĞİ KİŞİNİN VEKALET ÜCRETİNİ DE ÖDEYECEK. AYRICA MAHKEME DE BEŞBİN TÜRK LİRASINA KADAR İDARİ PARA CEZASI VERECEK.


"ÇIKAR İÇİN OLMASA DA" HAPİS

DİPLOMASI OLMADIĞI HALDE, "PARA İÇİN OLMASA" BİLE HASTA TEDAVİ EDENLER 2 YILDAN 5 YILA KADAR HAPİS VE PARA CEZASI ALACAK.



SÜNNET DE DİPLOMALI

AYNI UYGULAMA SÜNNETÇİLER İÇİN DE GEÇERLİ... RUHSATSIZ VE İZİNSİZ SÜNNETÇİLİK YAPANLAN 6 AYDAN 2 YILA KADAR HAPİS CEZASI ALACAK. GEREKLİ ÜNVANA SAHİP OLMAYAN HASTABAKICILAR DA 100 LİRA CEZA ALACAK. DİPLOMASI OLMAKSIZIN DİŞ PROTEZ TEKNİSYENLİĞİ YAPANLAR HAKKINDA İSE 1 YILDAN 3 YILA YILA KADAR HAPİS VE BİN GÜNE KADAR PARA CEZASI VERİLECEK.




HASTALIK BULAŞTIRMAK CEZA NEDENİ


ZÜHREVİ HASTALIK TAŞIYAN VE BUNU BİLMESİNE RAĞMEN, HASTALIĞINI BAŞKASINA BULAŞTIRAN KİŞİLERE BİN TÜRK LİRASINA KADAR İDARİ PARA CEZASI VERİLECEK.

TARLAYA MÜHÜR!

ÇELTİK İŞÇİLERİNİN SAĞLIĞI GÜVENCE ALTINA ALINIYOR. İŞÇİLER İÇİN GEREKLİ SAĞLIK DÜZENLEMESİNİ YAPMAYANLARA, YÜZ TÜRK LİRASI İDARİ PARA CEZASI VERİLECEK. TEKRARLAYANLARA BU CEZA VERİLMEKLE BERABER KOMİSYONCA BUNLARA ÇELTİK EKİMİ YASAKLANACAK..


ZEYTİN AĞACINA KISMİ KESİM

İMAR İÇİN ARTIK ZEYTİN AĞACI KESİLEBİLECEK... ANCAK BU ALANDAKİ İMAR, ZEYTİNLİK ALANININ YÜZDE 10’UNU GEÇMEYECEK. İZİN TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞINDAN ALINACAK. KESİN ZARURET YOKSA KESİME İZİN VERİLMEYECEK. İZİNSİZ KESİM YAPANLARA DA AĞAÇ BAŞINA ALTMIŞ TÜRK LİRASI PARA CEZASI VERİLECEK.



PİYANGO BİLETİNİ YÜKSEK FİYATASATAN BAYİİLERİN BAYİLİKLERİ İPTAL EDİLEBİLECEK... 200 TÜRL LİRASI DA PARA CEZASI VERİLECEK.




HAYVANLAR BAĞLANACAK!
HAYVANLARI BAŞIBOŞ BIRAKANLARA PARA CEZASI GELİYOR. HER HAYVAN İÇİN CEZA 10 YTL... BU CEZA 200 YTL'Yİ GEÇMEYECEK.

ÇOK MERAKLI OLMAYIN



KOMŞUNUN POSTA KUTUSUNA NE GELDİ DİYE MERAKLARINIZ VARSA VAZGEÇİN..ÇÜNKÜ İZİNSİZ POSTA KUTUSU AÇANA DA CEZA VAR...CEZA İKİYÜZELLİ TÜRK LİRASI CEZA


KOPYA CEZASI
"BELEŞ" MÜZİK HAPİS CEZASI GETİRİYOR. CEZA DA TAM 5 YIL... BİR CD'Yİ İZİNSİZ KOPYALAYAN, DAĞITAN VE TİCARETİNİ YAPANLAR HAPİS CEZASI ALACAK.


BİLİMSEL HIRSIZLIĞA CEZA


BİLİMSEL YAYINLARDAN KAYNAK GÖSTERMEDEN ALINTI YAPANLAR CEZA ALACAK... *BAŞKASINA AİT ESERE, KENDİ ESERİ OLARAK AD KOYAN KİŞİ ALTI AYDAN İKİ YILA KADAR HAPİS VEYA PARA CEZASI ALACAK. *BU FİİLİN DAĞITMAK VEYA YAYIMLAMAK SURETİYLE İŞLENMESİ HALİNDE, HAPİS CEZASININ ÜST SINIRI BEŞ YIL OLACAK. *BİR ESERDEN KAYNAK GÖSTERMEKSİZİN ALINTI YAPAN KİŞİ ALTI AYDAN İKİ YILA KADAR HAPİS VEYA PARA CEZASI ALACAK.


Uyanıkken BEYNİ açıldı



08 Şubat 2008 Cuma 14:07
Beyninde tümör vardı. Kafatası açıldı. O muhabbetteyken, operasyon yapıldı.
İzmir'de 52 yaşındaki bir Mehmet Çoban'ın, felç olma riski bulunduğu için, uyutulmadan, kafatasında açılan küçük bir delikten beynindeki tümörü çıkarıldı.

Ege Üniversitesi Nöroşirürji Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Sertaç İşlekel'in yürüttüğü operasyon, AA tarafından da görüntülendi. Mehmet Çoban'ın beyninde, kol ve bacak hareketlerini düzenleyen bölgede tümör tespit edildi. Tümör çıkarılırken hastanın felç olma riski vardı. Bunu engellemek için hastanın bayıltılmadan ameliyat edilmesi gerekiyordu. Profesör İşlekel, ''Ameliyat sırasında hastaya (elini kaldır, bacağını kıpırdat) gibi komutlar veriyoruz. Bunları yaptırarak hareketlerini test ederken, hastanın motor sahasına zarar vermemiş oluyoruz ve tümörü güvenli şekilde çıkarıyoruz.'' Prof. Dr. İşlekel, Çoban'ın beyninde çok geniş bir açılım yapmadıklarını, radyoloji tetkikleriyle ulaşmaları gereken noktayı tespit ettiklerini, gerekli işaretlemelerden sonra çok geniş bir kafatası kemiğini kaldırmadan, küçük bir delikten tümörü çıkardıklarını söyledi. UYANIK AMELİYATIN YARARLARIKlasik ameliyatlarda hasta ameliyat edildikten sonra sonucunun görüldüğüne dikkati çeken Prof. Dr.İşlekel, ''Bu yöntemde ameliyat sırasında sonuçları görüyorsunuz. Uyanık olarak yapılan ameliyatlar sonucunda hiçbir hastamda, güç kaybı, konuşma bozukluğu, felç olmadı'' dedi. ACI DUYMUYORBu tür operasyonlarda beyin dokusu acı vermiyor. Ancak kafatasında ağrılar duyuluyor. Bunun için de ağrı kesici iğne ve lokal anestezi yapılıyor.HASTA HEYECANLIYDIDoktorlar ameliyatı gerçekleştirdiği sırada evli ve üç çocuk babası Mehmet Çoban, AA muhabirine rahatsızlığını anlattı. Çoban, ''Kamyon şoförüyüm, direksiyon başında bayılmışım. Daha sonra hastaneye kaldırmışlar. Öneri üzerine Sertaç beyi bulduk. Şimdi uyumadan ameliyat oluyorum. Korku ve heyecan var'' dedi. Ameliyat sırasında doktorun talimatlarıyla kolunu ve bacaklarını sallayan, sorulara cevap veren Çoban, yaklaşık 2 saat süren ameliyatın ardından sağlığına kavuştu.

Anne manne tanımam!



Anne manne tanımam!
08 Şubat 2008 Cuma 14:27
Annesinin başını keserek sokağa atan katil evlat bakın neler söylüyor.
Gaziosmanpaşa'da öldürdüğü annesinin başını kesen Fatih Ö., adliyeye sevk edildi. Zanlı, "Pişman mısınız?" sorusu üzerine "Ne pişmanı ne pişmaniyesi" diyerek küfr etti. Öldürdüğü annesi Saniye Ö.'nün (60) başını kesip balkondan atan Fatih Ö., Ortaköy sahilinde intihar etmek üzereyken yakalanmıştı. "Annemi şeytan olduğu için kestim" diyen Fatih Ö., Gaziosmanpaşa Asayiş Şube Amirliği'ndeki sorgusunun ardından bugün Gaziosmanpaşa Adliyesi'ne sevk edildi. Zanlı, adliyeye girişi sırasında basın mensuplarının "Pişman mısınız?" sorusu üzerine "Ne pişmanı ne pişmaniyesi. Anne manne tanımam" diyerek küfür etti. Zanlının, savcılık tarafından sorgusuna başlandı.

DENİZ BAYKAL SEN BİZİ GÜLDÜRÜYORSUN ALLAH SENİDE GÜLDÜRSÜN



İDAM çağrısına tepki
08 Şubat 2008 Cuma 14:17
Baykal 'Anayasayı değiştirirsen idamı göze alırsın' dedi. Büyük tepkiyle karşılandı.
CHP lideri Deniz Baykal’ın ‘Anayasa yeniden yapılamaz mı? Elbette yapılır. Düşmanı atarsın, devleti yeniden kurarsın. Bayrağı dikersin. Parayı bastırırsın. Yapanlar yapmış... İhtilali yaparsın. İdamı göze alırsın... Anayasa toptan yenilenir’’ şeklindeki sözlerine hem siyasetçilerden hem de akademisyenlerden tepki geldi. Baykal’ın yeni bir tartışma başlatan sözleriyle ilgili değerlendirmeler şöyle: Aydın Menderes: Türkiye’de CHP’lilerin ve özellikle de liderinin hiç ağzına almaması gereken kelime idamdır. Kendisinin bu beyanı bir hezeyandır ve gözüdönmüşlükten başka bir şey değildir. Baykal dahil Türkiye’de hiç kimse kendisini bu milletin üzerinde görmemelidir. Milletin ve egemenliğin millete ait olduğu gerçeğinin aksine hareket edenler, amaçları ve niyetleri ne olursa olsun Cumhuriyete ve müesses nizama savaş ilan etmişler demektir. MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı: Şartlar oluştuğunda ihtiyaçlara göre anayasada değişikliğe gidilebilir. Ama değiştirilemez maddeler vardır. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay: Siyaset adamı için vahim bir açıklama. Böyle bir açıklama yapan kişinin demokratik sisteme inancı olmadığı sonucuna varılabilir. Bu ülkede 1924 Anayasası var. Halkoyuyla seçilmiş bir Meclis tarafından yapılmıştır. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat: Hiçbir siyasi parti liderinin böyle bir söylemde bulunabileceğini mantığım almıyor. Politikada böyle bir beyanatta bulunamazsınız. İster faşist, ister komünist partiden olsun, kişinin akli rahatsızlığı yoksa, böyle bir laf edilemez. Eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar: Anayasanın tümden değiştirilmesini ihtilal ya da darbeye bağlamak mümkün değil. Anayasa’yı parlamentolar değiştirebilir. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın: Anayasayı parlamentolar değiştirebilir. Baykal’ın söylediklerinde de haklılık payı var. Çünkü bizde ve dünyada Anayasaların bu şekilde değiştirildiğine dair sayısız örnek var. Prof. Doğu Ergil: Bir kere siyasetin karşısına ölümü çıkartarak böyle beyanlarda bulunmayı talihsizce buluyorum... Darbeci edebiyatıdır bu yapılan. Siyasal gücün varsa, çıkarsın ve insanları ikna edersin. Doç. Şaban Çalış: Meclis’in iradesine ipotek koymak aslında Cumhuriyet’in iradesine ipotek koymaktır. Ercan Karakaş (SODEV Onursal Başkanı): Değiştirilebilir maddeler pek ala demokratik yöntemlerle değiştirilebilir.
NE DEMİŞTİ? BAYKAL önceki gün TBMM kulisinde gazetecilerle sohbeti sırasında Anayasa’nın tümüyle değiştirilmesi koşullarını anlatmıştı. Tümden değiştirmenin, bazı maddelerdeki düzenlemeleri görmezlikten gelme olanağı doğuracağını, bu nedenle ‘Her maddeyle tek tek hesaplaşmak gerektiğini’ savunan Baykal, ‘Anayasa yeniden yapılamaz mı? Elbette yapılır. Düşmanı atarsın, devleti yeniden kurarsın. Bayrağı dikersin. Parayı bastırırsın. Yapanlar yapmış... İhtilali yaparsın. İdamı göze alırsın... Anayasa toptan yenilenir’ demişti.

FENERBAHÇE




Sevilla'da FENER korkusu
08 Şubat 2008 Cuma 14:07
Sevilla tırstı! Fenerbahçe maçının hiç kolay olmayacağı açıklandı. İşte maç öncesi yorumlar;
Avrupa Şampiyonlar Ligi 2.turunda Fenerbahçe ile karşılaşacak olan İspanya'nın Sevilla takımının savunma oyuncusu Daniel Alves, işlerinin kesinlikle kolay olmayacağını söyledi. UEFA'nın internet sitesinde okuyucuların sorularını yanıtlayan Alves, Alex ve Roberto Carlos gibi yıldızlara sahip Fenerbahçe'nin çok iyi bir kadrosunun bulunduğunu, ayrıca kendi sahasında çok zorlu bir takım olduğunu kaydetti. Türk seyircilerin Brezilyalılar kadar ateşli olduğunu ifade eden Alves, ''Sadece televizyondan izleyerek bile, Türkiye'deki maçlarda ne kadar özel bir atmosferin olduğunu anlayabilirsiniz. Avrupa futbolunda yer edinmeye çalışan iki takım arasında ilgi çekici, heyecanlı ve zorlu bir maç olacak'' dedi. Alves, İstanbul'da oynayacakları ilk maçta mümkün olduğu kadar avantajlı bir skor yakalamaya çalışacaklarını belirtti. Daniel Alves, Şampiyonlar Ligi'nde en beğendiği oyunculara dair bir soruyu yanıtlarken, Alex'ten de bahsederek, onun ''hayran olunacak'' bir futbolcu olduğunu kaydetti. Alves, ''Alex eğer Avrupa'da daha büyük bir kulüpte oynasaydı, Brezilya Milli Takımı'nda da kesinlikle yeniden yer alırdı'' diye konuştu. Roberto Carlos'a da değinen Alves, onun Brezilyalı futbolculara ilham veren, büyük bir futbolcu olduğunu söyleyerek, ''Umarım bize karşı iki kötü gece geçirir'' dedi.

En beğenilen 20 fotoğraf